10 Ocak Çalışan gazeteciler günü dolayısı ile,İlimiz Malatya'da bazı kurumlar kutlama etkinliği yaptılar (bendenizde bir kaç tanesine katılmıştım.)
Neydi bu 10 ocak:
Kısacası zamanında çalışan gazetecilerin,gazete patronlarına karşı yaptıkları bir eylem haklı bir direnişti.
Bu eylemin bu direnişin kazananı tabiki çalışan gazeteciler olmuştur.
10 Ocak çalışan gazeteciler gününün nasıl ve ne mücadele ile elde edildiğini kısa ve öz olarak anlattıktan sonra:
Gelelim benim anlatmak yada anlatmaya çalıştığım düşüncelerime.
Bizim ülkemizde öyle gariplikler oluyorki inanın anlamaya çalışıyorum fakat birtürlü anlayamıyorum.
Nasıl yani derseniz anlatayım.
İlimizde kaysı festivali, kiraz festivali,elma festivali, ceviz festivali yapılır.
Ne gariptirki bu festivallerde sözkonusu ürünleri üretenler konuşturulmaz.Dertleri sıkıntıları dinlenmez.
Peki kim dinlenir kim konuşur.
Bu festivalleri düzenleyen efendiler beyler konuşur.
Yani:
Parayı veren düdüğü çalır misali.
10 Ocak çalışan gazeteciler günü Malatya'mızda B.Ş.Belediyesi ile iki merkez ilçenin ortaklaşa yaptıkları etkinlikle kutlanmaya çalışıldı.
Peki kimler için:Çalışan gazeteciler için.
Peki bu etkinlige kimler çagrılmıştı.
Tek tek yazmak istemiyorum.
Oysa basına şöyle denmişti.
10 Ocak çalışan gazeteciler günü için B.Ş.Belediyesi ile merkez ilçe belediyeleri Battalgazi ve Yeşilyurt belediyesi ortaklaşa bir etkinlik düzenliyoruz denmişti.
Bu etkinlikte konuşmacılarsa merkez ilçe belediye başkanları gazeteciler cemiyeti malatya şube başkanı daha sonrada B.Ş.Belediye başkanı olarak tertiplenmiş.
Ama etkinlik kimler için yapılmıştı.
Çalışan gazeteciler için.
Ama konuşturulmayan bu çalışan gazeteciler yani konuşması gerekenler.Konuşanlar kim az konuşması gerekenler.
Oysa:
Böyle bir günde bu etkinligi düzenleyenler bir selamlama konuşmasını yapıp:
Bizler görevlerimiz icabı her zaman konuşuyoruz.Bu gün madem çalışan gazeteciler günü,bu gün sahada olan arkadaşlarımız konuşsun.Bu gün bu arkadaşların varsa dertlerini, sıkıntılarını ve varsa sorunlarını anlatsınlar bugun onlar konuşsun biz dinliyelim demeliydiler.Malesef bunlar olmadı.
10 ocak etkinliginde bazı sorunlar yaşandı.(kim haklı kim haksız bunu anlatmıyacağım)
11 Ocaktan itibaren basında internet ve sosyal medyada yaşanan sorunlarla ilgili yazılanları okuyunca:
Kendi kendime vaaayyyh beeeee dedim.
Malatya medyası böyle olumsuzluklarda birbirleri ile kenetlenecegine Maşallah tıpkı taşlardan toplanmış çağıl gibi olmuş.içinden bir iki taş çekmekle çağıl gibi dağılmış.
Oysa:
Hepimiz insanız,mutlakaki hatalarımız yanlışlarımız eksikliklerimiz olacaktır.
Bu eksikliklerimizi kendi içimizde biraraya gelerek çözeceğimiz yerde:
Elimizdeki medyayı kullanarak birbirimizi yiyerek birbirimize iftiralar atarak( çıkar menfaat anlaminda) bir yere varamayız.
Ne diyoruz 10 Ocak çalışan gazeteciler günü.O gün nasılki gazete patronlarına karşı tek yürek olunmuşsa her zaman aynı olmalıyız.Birbirimizi karalayarak değil.
Bu yaşananları görenler şimdi kendi kendilerine şöyle diyorlardır.
Ya bu gazeteciler tıpkı çağıl taşı gibi, içinden iki taşı oynayınca darma dağın oluyorlar.
10 Ocak çalışan gazeteciler günü,bu günü tertipleyenlerin degil.Çalışan gazetecilerin konuşma günü olmalıdır.
Eğer bunu böyle değerlendirmezsek:
Parayı veren düdüğü çalar.
Derlerrrrrrr.
Saygılarımla.
YORUMLAR