Yine oldukça zorlu bir yılı daha geride bıraktık. İnşaAllah gelen yıl gideni aratmasın. Hayatın olduğu yerde umutlar da diridir. Dilerim bu yıl 2021'den daha güzel bir yıl olsun.
Yine her zorlukta hatırladık ki Allah karşımıza sabır ve tevekkül gerektiren birtakım zorluklar çıkarıyor, bizler de sergilediğimiz davranışlarla imtihan oluyoruz. Önemli olan, Rabbimizle bağlantımızın her koşulda derin ve kesintisiz olması.
Aslında yaşanan sıkıntı ve zorluklar, Allah’ın Kendisini hatırlatması. Kur’an’ın, "Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp düşünmüyorlar" (Tevbe Suresi, 126) ayetiyle dikkat çektiği gibi zorlu zamanlar, içinde yaşadıkları gaflet halini fark etmeleri için insanlara tanınan büyük fırsatlar. Çünkü Allah'tan yüz çevirerek yaşayan kişi, bu sıkıntı anlarında kendini Rabbine daha yakın hisseder. Allah her şeye gücü yetendir, her şey Allah'tan gelir, tüm musibet ve belâlar ancak O'nun dilemesiyle sona erer.
Bazen hareketli, bazen ürkütücü, bazen nefse hoş gelen, bazen sakin görüntüler özel hazırlanmış, en ince detayına kadar planlı kader görüntüleridir. Tümü Allah'ın bilgisi dâhilinde ve O'nun kontrolündedir. Zor zamanlar, bu gerçeği kavrayan insan için hatasını fark etme, tevbe etme ve Allah'a içten yönelme fırsatıdır.
Allah bu yıl bize sık sık aczimizi ve ölümü hatırlattı. Ölüm konusundan kaçarak, düşünmeyerek mutlu olacağımızı zannediyoruz biz. Oysa ölümü sıkça düşünmek, bizi dünyaya ve metaına hırsla bağlanmaktan alıkoyar. Arkada bıraktığımız onca yıla bakın; çok hızlı geçti değil mi? Yaşayacağımız yıllar da aynı hızla geçecek. Biz armudun sapı, üzümün çöpü boş işlerle vaktimizi öldürürken, -yavaş ya da hızlı-sonunda ölüm hepimizi bulacak. Üstad da hatırlatmış;
“İnsanlara gurur gelmesin, acizliklerini unutmasınlar diye Allah, ölümü yarattı. Bunu hiç unutmayarak, saatleri ve dakikaları, zamanı tam anlamıyla değerlendirmek: İşte bu dünyada bize düşen budur. Bundan ötesi bize ait değil.” (*)
Allah; O’na yönelmemiz, yakınlaşmamız ve O’nun hoşnutluğunu kazanmamız için bir fırsat daha lütfetti bize. Niyetimizi tazeleyip yeni bir sayfa açmalı. Vaktimizi gücümüz yettiğince en hayırlı şekilde geçirmeye yeniden niyet etmeli. “Etrafımdaki birçok kişiye kıyasla ben daha iyiyim” diye düşünmeden, yeni bir adım daha atmalı. Çıkarlarımızla çatışsa da her durumda Allah rızası için olanı seçmeli. Gerçekten dünya hayatı çok kısa. Hayatın kesin gerçeği olan ölüm ise başucumuzda.
2022’nin bu ilk günlerinde samimi bir vicdan muhasebesi yapıp, kendimizi gözden geçirelim, sorumluluklarımızı açık şuurla ve daha özenle yerine getirmeye çalışalım, hata ve eksiklerimizi düzeltmeye gayret edelim. İmanımızı tazeleyelim; bedenimizden çok onu besleyelim, derinleştirmeye niyet edelim. Allah’a kesin bilgiyle inanarak, O’na güvenerek ve O’nun şanını, sonsuz gücünü ve kudretini hakkıyla takdir ederek başlayalım. Bu, kalbe müthiş ferahlık verir, tevekkülümüzü artırır.
Bu yıl belki daha da zor geçecek. Rabbimiz zorluk zamanlarında gösterdiği görüntülerle yüzleşme zamanı geldiğinde sabrımızı artırsın. Musibet geldiğinde, “Allah’ın kaderi ne güzel” diyebilecek güç ve kalplerimize inşirah versin. Bizleri kin ve nefretten arındırsın.
Türk ve İslam dünyasında birlik ruhunu canlandırsın Allah. Ülkemizi şeytanın şerrinden, deccalî fitnelerden esirgesin. Askerimizi görünmez ordularıyla korusun. Devletimize zeval vermesin. Tüm mazlumları zalimlerin zulmünden kurtarsın. 2022 ülkemize ve dünyaya sağlık, huzur, güven, refah ve barış getirsin.
“Her şeye kadir olan Allah’ım, ben zayıfım... Razı olduğun sahada beni kuvvetlendir, zafiyetimi gider. Alnımdan tutup beni hayra doğru götür... Tüm yapıp ettiklerimi Sen’in rızan için yapmamı bana nasip et. Sana en iyi şekilde kulluk edebilmem için imanımı artır, aklımı artır, nurumu ve gücümü artır, ayaklarımı sağlamlaştır.”
(*) Sezai Karakoç
Elif E. Bayraktar
Yine her zorlukta hatırladık ki Allah karşımıza sabır ve tevekkül gerektiren birtakım zorluklar çıkarıyor, bizler de sergilediğimiz davranışlarla imtihan oluyoruz. Önemli olan, Rabbimizle bağlantımızın her koşulda derin ve kesintisiz olması.
Aslında yaşanan sıkıntı ve zorluklar, Allah’ın Kendisini hatırlatması. Kur’an’ın, "Görmüyorlar mı ki, gerçekten onlar her yıl, bir veya iki defa belaya çarptırılıyorlar da sonra tevbe etmiyorlar ve öğüt alıp düşünmüyorlar" (Tevbe Suresi, 126) ayetiyle dikkat çektiği gibi zorlu zamanlar, içinde yaşadıkları gaflet halini fark etmeleri için insanlara tanınan büyük fırsatlar. Çünkü Allah'tan yüz çevirerek yaşayan kişi, bu sıkıntı anlarında kendini Rabbine daha yakın hisseder. Allah her şeye gücü yetendir, her şey Allah'tan gelir, tüm musibet ve belâlar ancak O'nun dilemesiyle sona erer.
Bazen hareketli, bazen ürkütücü, bazen nefse hoş gelen, bazen sakin görüntüler özel hazırlanmış, en ince detayına kadar planlı kader görüntüleridir. Tümü Allah'ın bilgisi dâhilinde ve O'nun kontrolündedir. Zor zamanlar, bu gerçeği kavrayan insan için hatasını fark etme, tevbe etme ve Allah'a içten yönelme fırsatıdır.
Allah bu yıl bize sık sık aczimizi ve ölümü hatırlattı. Ölüm konusundan kaçarak, düşünmeyerek mutlu olacağımızı zannediyoruz biz. Oysa ölümü sıkça düşünmek, bizi dünyaya ve metaına hırsla bağlanmaktan alıkoyar. Arkada bıraktığımız onca yıla bakın; çok hızlı geçti değil mi? Yaşayacağımız yıllar da aynı hızla geçecek. Biz armudun sapı, üzümün çöpü boş işlerle vaktimizi öldürürken, -yavaş ya da hızlı-sonunda ölüm hepimizi bulacak. Üstad da hatırlatmış;
“İnsanlara gurur gelmesin, acizliklerini unutmasınlar diye Allah, ölümü yarattı. Bunu hiç unutmayarak, saatleri ve dakikaları, zamanı tam anlamıyla değerlendirmek: İşte bu dünyada bize düşen budur. Bundan ötesi bize ait değil.” (*)
Allah; O’na yönelmemiz, yakınlaşmamız ve O’nun hoşnutluğunu kazanmamız için bir fırsat daha lütfetti bize. Niyetimizi tazeleyip yeni bir sayfa açmalı. Vaktimizi gücümüz yettiğince en hayırlı şekilde geçirmeye yeniden niyet etmeli. “Etrafımdaki birçok kişiye kıyasla ben daha iyiyim” diye düşünmeden, yeni bir adım daha atmalı. Çıkarlarımızla çatışsa da her durumda Allah rızası için olanı seçmeli. Gerçekten dünya hayatı çok kısa. Hayatın kesin gerçeği olan ölüm ise başucumuzda.
2022’nin bu ilk günlerinde samimi bir vicdan muhasebesi yapıp, kendimizi gözden geçirelim, sorumluluklarımızı açık şuurla ve daha özenle yerine getirmeye çalışalım, hata ve eksiklerimizi düzeltmeye gayret edelim. İmanımızı tazeleyelim; bedenimizden çok onu besleyelim, derinleştirmeye niyet edelim. Allah’a kesin bilgiyle inanarak, O’na güvenerek ve O’nun şanını, sonsuz gücünü ve kudretini hakkıyla takdir ederek başlayalım. Bu, kalbe müthiş ferahlık verir, tevekkülümüzü artırır.
Bu yıl belki daha da zor geçecek. Rabbimiz zorluk zamanlarında gösterdiği görüntülerle yüzleşme zamanı geldiğinde sabrımızı artırsın. Musibet geldiğinde, “Allah’ın kaderi ne güzel” diyebilecek güç ve kalplerimize inşirah versin. Bizleri kin ve nefretten arındırsın.
Türk ve İslam dünyasında birlik ruhunu canlandırsın Allah. Ülkemizi şeytanın şerrinden, deccalî fitnelerden esirgesin. Askerimizi görünmez ordularıyla korusun. Devletimize zeval vermesin. Tüm mazlumları zalimlerin zulmünden kurtarsın. 2022 ülkemize ve dünyaya sağlık, huzur, güven, refah ve barış getirsin.
“Her şeye kadir olan Allah’ım, ben zayıfım... Razı olduğun sahada beni kuvvetlendir, zafiyetimi gider. Alnımdan tutup beni hayra doğru götür... Tüm yapıp ettiklerimi Sen’in rızan için yapmamı bana nasip et. Sana en iyi şekilde kulluk edebilmem için imanımı artır, aklımı artır, nurumu ve gücümü artır, ayaklarımı sağlamlaştır.”
(*) Sezai Karakoç
Elif E. Bayraktar
YORUMLAR