… Onlar (münafıklar) düşmandırlar, bu yüzden onlardan kaçınıp-sakının. Allah onları kahretsin; nasıl da çevriliyorlar. (Münafikun Suresi, 4)
İnsana, şeytan gibi ölümüne düşman olan münafıkları, Allah nasıl kahreder?..
Önce dünyada acı içinde yaşatır; asla mutluluk vermez, neşe vermez, huzur vermez. Ruhunu taşıyan münafık da şeytan gibi başını sürekli belâya sokar, ömrü boyunca sürünür, kendi canını yakar, acı çeker. Ardından Allah onu ahirette de sonsuza dek cehennem ateşiyle kahreder.
Münafık son derece tehlikeli, dünyanın en aşağılık varlığıdır ve toplumdaki en zararlı virüstür. Dinsiz ya da ateist olduğunu açıkça söyleyen kişiden zarar gelmez. Dine düşmanlık yapma ihtimali varsa önlem alırsınız. Ancak münafık kendini sinsice gizlemeye çalışır, takiye yapar.
Münafık içi boş, kof bir kütük gibidir. İçi boş, kof kütüğün bir yere dayanması gibi sırtını küfre dayar, tıpkı onun gibi yeşermez, hiçbir işe yaramaz.
Buna rağmen münafıklar kendilerini şeytan gibi "üstün" ve "farklı" zanneder, müminleri kendilerince "düşük akıllı" görürler. Şeytan gibi zeki ama ahmaktırlar. Konuşmaları şeytanî olduğu için zekicedir; şeytanın ağzıyla konuşur, şeytan adına eylem yaparlar. Dolayısıyla müminlerin karşısında şeytan vardır ve mücadele aslında şeytanladır.
Küfrî konularda çok şevkli olur münafıklar. Allah adına yemin ederek konuşurlar. Ama yalancıdırlar, ahlâksızdırlar, lâf taşırlar. Allah onların aşağılık olduğunu haber verir.
Müslümanlara amansız bir kin duyar münafıklar. Kinleri ağızlarından taşar. Kin ve öfkelerini yıllarca içlerinde biriktirmişlerdir. Müslümanların yediğine içtiğine giydiğine, hayatının her anına haset ederler. Müslümanların aleyhinde konuşmalar yapar, iftira atar, yazılar yazar, insanları kışkırtmaya çalışırlar. Müslümanlar hakkında bilgi toplayıp yandaşlarına haber taşırlar. Müslümanlara kötülük gelmesinden sevinç duyarlar.
Münafık yalancıdır, züppe ve küstahtır. Müslümanlar arasındaki sevgiden rahatsız olduğu için yalan ve iftiralarla, sinsi oyunlar, sahte metotlar ve algı operasyonlarıyla bu samimi sevgiyi yok etmeye çalışır. Önemi olmayan sıradan konuları bile ekleme-çıkarmalarla etki ajanlığı yaparak yaygınlaştırır. Olayları çarpıtarak Müslümanların aralarında fitne çıkarmak, ayrılık oluşturmak, kalplerinde burkuntu meydana getirmek, birbirlerine olan sevgi, saygı ve güvenlerini zedelemek ister.
Münafık, Müslümanların sürekli açıklarını arar. Aşağılık bir varlıktır ve Müslümanları birbirine düşürmek amacıyla aşağılık yöntemler kullanır. Müslümanlar hakkında medyada yalan haber yayınlatır, yalancı şahitlik yapar. İçindeki kin, öfke ve haset bir türlü yatışmadığı için anlattıklarına inanılmamasının samimiyetsizlik olduğunu iddia eder. Müslümanları adaletsizlikle, bir tarafın sözüne itibar edip diğerine haksızlık ettiği ile itham eder. Hırsını alamadığı için kimi zaman açıkça çirkeflik yaparak, alenî saldırganlaşarak Müslümanların ne kadar kötü huylu, sahtekâr olduğu yalanına başvurur.
Münafıklar, Müslümanları bırakıp küfrü dost ve güçlü görür, izzet ve onuru küfrün yanında ararlar. Çünkü en önemli özelliklerinden biri, dünyadaki dengelere bakıp buna göre tercih yapmalarıdır. Derin devletler/güçler, herhangi bir dinsiz topluluk, hatta terörist bir topluluk; hangi topluluk kendilerince güçlü ise onlardan yana olurlar. Devletin değil çıkarlarının koruyucusudurlar.
Onların bilinçaltında, hep bir gün Müslümanların darmadağın edileceği fikri ve özlemi vardır. Onun için de sürekli küfürle irtibat halinde olurlar. Oysa münafıkların kuvvetli, onurlu ve saygın olmak için hayranlık duyarak dâhil oldukları yapılanmaların her biri, Allah dilemedikçe hiçbir şey yapamayacak olan aciz insanlardan oluşan gruplardır.
Münafıklar, Allah'tan uzak, kendi çökük mantıklarına uygun bir dini yaşamak isterler. Müslümanların da kendileri gibi sapkın olmasını amaçlarlar. Her ne kadar dini yaşadığı yönünde insanları aldatsa da münafık dinsizdir; Allah'ın düşmanıdır. Düşmanlığını o şeytani zekâsıyla kapatır, deşifre etmez.
Allah, “onlar düşmandırlar” buyurur; onların düşmanlığı yaşamı boyunca sürer. Münafığı zararsız görmek büyük yanılgı olur; şeytanı zararsız görebilir miyiz? Nasıl şeytana karşı teyakkuz halindeyse Müslüman, aynı dikkati münafığa da göstermelidir.
Müslüman, münafığı iyi izlemeli, dikkatli, uyanık ve güçlü olmalı. Müslümanlar birlik olduklarında güçleri artar. Birbirlerine kenetlenmiş bina gibi saf bağladıklarında müthiş bir güç oluşur. Allah böyle bir mücadeleyi sever.
Münafıklar her dönem inananlara karşı hainlikleriyle anılmış ve her dönemde 'horlanmış aşağılanmış' kimseler olarak tanınmışlardır. Küçük büyük yaptıkları her alçaklık, tarihin bir parçası olarak hafızalara kazınmıştır. Bundan böyle de kazınacaktır, horlanıp-aşağılanacaklardır.
Allah'ın gazabı ve laneti, Müslümanlara iftira ve yalanlarla saldıran münafıkların üzerine olsun. Allah onları kendi dertlerine ve hatta birbirlerine düşürsün. Kendilerince zafer beklerken, içinde bulundukları o kötülük çemberi tepelerine insin;
“Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle münafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplandırması için. o kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara karşı gazaplanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi hazırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür.” (Fetih Suresi, 6)
YORUMLAR