Amik ovasında çok büyük olayların yaşanacağı, Peygamber(asm)’ın hadislerinde haber verilen bir bilgi. Sıcaklık bugün o yönde oldukça artmış durumda. Hadislerin ışığında, o bölgede çok büyük olayların olacağı kuvvetle muhtemel. Peygamberimiz(asm) Ahir Zaman’a dair her ne ihbar ettiyse, tahakkuk ettiğine şahit olduk. Peygamberimizin hadisleri ve değerli birçok İslam âliminin günümüze kadar ulaşmış eserleri, Ahir Zaman’da yaşanacak önemli olayları haber verirken, büyük müjdelerin coşkusunu da bugüne taşıyor. Gerçekleşen ve şahit olunan her olay inananlarca heyecanla izleniyor.
Hadis-i şeriflerinde Peygamberimiz (asm), Melhame-i Uzma denilen ya da günümüzde Armagedon olarak bilinen kıyamet öncesi büyük savaşla ilgili mucizevî bir haber veriyor. Bu hadis, Muhammed İsa Davud tarafından 1997 yılında Mısır’ da yayınlanan El Mehdiyyül Muntazır Alelebvab adlı eserde yer alıyor. Emin Muhammed Cemalüddin ise Hermeciddün adlı eserinin 20 ve 21’ inci sayfalarında bu hadisi naklediyor.
Birçok hadis gösteriyor ki, Resulullah(asm), gelecekteki olayları –Allah’ın dilemesiyle-görüp ümmetine haber veriyor. Bu hadisleri nakleden sahabelerden biri olan Ebu Hureyre (ra)’dan;
“Hicretten 1400 sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say. O vakit Mehdi Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler ve Allah’ ın gadabına uğramış olanlar ve münafıklar, İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’ teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar. Bütün dünyanın ve bütün hilelerin melikesi de Mehdi’ye karşı ki onun ismi zaniyedir. Bu melike o gün dünyayı dalalet ve küfre sevk eder. Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’ e, mukaddes beldeye hâkimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan Mehdi’nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna. Mehdi bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kâinat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve feriyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdi’ ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder.”
Peygamberimiz(asm)’ın 1400 yıl önce Hatay (Amik Ovası)’da Rusya ile savaş olacağı ve ardından Hz. Mehdi(as)’ın çıkacağına dair haberi, Celaleddın Suyuti'nin tasnifinden hadisler, Ahir Zaman Mehdisinin Alâmetleri, Syf; 72-73’de de şöyle bildiriliyor;
Hatip, Müttefek ve Müttefek'inde Ebu Hureyre'den tahric etti. Resulullah (asm) buyurdu : “Beni asfar (RUSLAR) benim soyumdan ve ismi ismime uygun bir vali (Mehdi)’ ye gadr ettikten sonra Amak Ovası (Amik Ovası) denilen yerde sizinle savaşacaklardır. Burada Müslümanların üçte biri kadarı öldürülür, sonra diğer birgün yine üçte biri kadarı öldürülür. Son seferde ise savaş Beni Asfar (Ruslar) aleyhine döner. Müslümanlar böylece savaşa devam eder ve Konstantiniyye (İstanbul)’yi manen feth eder ve oradaki malları taksim ederler. Tam bu sırada ise "Deccal sizin evinize girmiş ve çocuklarınızı esir almıştır" şeklinde bir ses duyulacaktır.”
Bu savaş, hadislerde olduğu gibi Tevrat ve İncil’de de Kıyamet Alameti olarak ve “Hermeciddun Harbi” ya da “Armageddon Harbi” olarak geçiyor. İslam'da Melhame-i Kübra olarak bilinen savaş ile Hristiyanlık ve Musevilik'te Armageddon olarak bilinen savaş terminolojide aynı şeyi ifade ediyor. Aralarındaki temel fark beklenen, bu savaşın genel içeriği ile ilgili üç farklı dinin yaklaşımı.
İncil´e göre Armageddon Savaşı, insanlık tarihinin son savaşı. Bu savaşta iyiler ve kötüler son kez karşı karşıya gelecekler ve kötülükler sona erecek;
“Ve altıncı melek kendi tasını büyük Fırat Irmağı üzerine boşalttığında onun suyu çekildi. Tâ ki şarktan olan meliklerin yolu hazırlana. Ve ejderin ağzından ve canavarın ağzından ve yalancı peygamberin ağzından, kurbağalar misüllü üç nâpâk ruhun çıktığını gördüm. Zira, bunlar alametler gösteren cin ruhları olup, zeminin ve bütün dünyanın meliklerini, her şeye kadir Allah'ın o büyük gününün muharebesine cem etmek için onların yanına giderler. [İşte hırsız gibi gelirim. Ne mübarektir uyanık durup çıplak gezmemesi ve ayıbı görünmemesi için kendi esvabını hıfz eden kimse]. Ve onları İbranice Armeciddun (Hermeciddun ve Armagedon) denilen mahalle cem ettiler”.
(Fırat’ın suyunun çekilmesi haberi de Peygamber(asm)’ın şu hadisi ile birebir örtüşüyor.
“Fırat nehrinin suyu çekilip, altından bir dağ meydana çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bu hazine üzerine kital vukua gelir, her yüzden doksan dokuzu ölür. (Kitale iştirak edenlerden) Her kişi yalnız ben halas-kurtulma-olacağım, diye ümitlenir.” (Riyazi's Salihin, 3/332)
Fırat bölgesinin kontrol altına alınması için de PKK'nın görevlendirildiği açık. Bunu, pislik kahpe kalleş terör örgütü elebaşı Öcalan da, “İslam’ın unutur, inkâr edilir kıldığı bu halk(Kürtler), tüm tarikatçı yapılanmalara karşı Armagedon’da ağırlıklı olarak Hıristiyanların ve Musevilerin yanında yer alacaktır” ifadeleriyle açıkça dile getiriyor. Güneydoğu'da komünist bir harekete göz yumuluyor olmasının tek sebebi, Armagedon'a zemin hazırlamak.
Armagedon'u gerçekleştirebilmek için İslam Birliği'nin olmaması gerekiyor. Bunun için derin güçler Türkiye'yi de parçalamak, Güneydoğu'yu ayırmak istiyorlar. Oluk oluk Kürt kanı akmasını hedefliyorlar
… Savaşı zahirde elbette istemeyiz ama batında Allah’ın muradı nedir bilemeyiz, takdirine boyun eğeriz. Biliriz ki her şey Allah'ın kontrolündedir. Derin devletler de… Allah'ın kontrolü dışında kimse plan yapamaz.
Bizler Kur’an’a tabiyiz; ona uygun davranır, kaderi izleriz. Güç yetiremeyiz; işleri evirip çeviren Allah’tır. Attığı zaman o atar, öldürdüğü zaman o öldürür. Ancak her olayı hayır ve hikmetle yaratır.
Bugün İslam coğrafyasındaki olaylar endişe verici ve çok zorlu görünüyor olsa da-ki daha da artması muhtemel- yaşanan zulüm, kargaşa ve çekilen acılar, yaklaşan kutlu dönemin doğum sancıları. Yeryüzünde adalet, barış, huzur, sevgi, mutluluk, bolluk ve bereketin hâkim olacağı kutlu çağın... "Ve saadet güneşinin de çıkması yakınlaşmış.” Çünkü sevgi çağındayız.
Ülkeler parça parça olmak yerine birlik olsa insanlar huzur ve güvenlik içinde yaşar. Parçalanmak demek karmaşadır, savaştır; kan durmaz. Sürekli saldırı, sürekli düşmanlık sürekli kaos demektir. Ortadoğu’nun parçalanması, Ortadoğu’nun yok olması demektir. Suriye’nin, Irak’ın ve halkının huzurdan uzak yaşadığı tüm ülkelerin başına sevecen insanların geçmesi gerekli. En önemlisi İslam aleminin başına bu özellikte birinin geçmesi. O kişi İmam Mehdi(as)’dır. İslam ülkeleri buna yanaşmadığı sürece acı ve gözyaşı bitmez, oluk oluk kan akar. Sadece iki seçenek var önümüzde…
Allah, Sabur ismini tecelli ettiriyor. Ta ki Mehdi’sini kabul edinceye kadar.
"Nasıl helâk olur bir ümmet ki, evvelinde ben, sonunda Meryem oğlu İsa (AS) ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdi (as) vardır." (Hz.İbn-i Abbas)
Kuşkusuz doğrusunu Rabbim bilir.
YORUMLAR