ELİF NİSA

ELİF NİSA

[email protected]

Çocuğun Kalbine Sevgi Ekmeli

09 Eylül 2024 - 14:42

"Bir çocuğun kalbine sevgi ekersen, gelecekte iyilik biçersin."

Çocuklara sevgi, saygı, empati ve dürüstlük gibi değerleri küçük yaşlardan itibaren öğretmek, onların sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlar. Çocuklar sevgi ve doğru değerler aşılanmalı, iyiye yönlendirilmeli ki gelecekte iyi bireyler olabilsinler.

Çocukların zihinlerinin ve kalplerinin sevgiyle ve doğru değerlerle beslenmesi gerekir. Çocuklara sevgi göstermenin yanı sıra, sevgiyi nasıl ifade edecekleri ve başkalarına nasıl davranacakları da öğretilmelidir. Küçük yaşlarda manevî değerleri öğretmek, onların gelecekteki davranışlarını şekillendirir.

Doğduğu andan itibaren, öğrenme isteği içinde sürekli etrafını araştıran çocuk, bilgiye 'aç'tır. Allah, insanı din fıtratı üzerine yaratmıştır Batılı psikologların, “doğal dinsel işlev, dini eğilim ve duygu, dini inanç tohumları, insiyaki temayül, dini potansiyel” adını verdikleri kavramlar, İslam inancındaki fıtrat prensibinin karşılığıdır. Birçok psikolog, tarafsız ve önyargısız yaptıkları araştırmalar sonucunda dinin, çocuğun ruhuna seslendiği ve onun ruhsal yapısına uygun düşeceği görüşünde birleşir.

İman ile insan ruhu arasındaki özel ilişki, tıp dünyasında da çeşitli araştırmaların konusu olmuştur. Bir bilimsel araştırma sonucuna göre, inanan gençlerin inanmayan gençliğe oranla daha mutlu oldukları ortaya çıkmıştır. Associated Press bu araştırmayı,“Birçok çocuk için inanç mutluluğun anahtarıdır”  başlığı ile dünyaya duyurmuştu.

Bilim adamı H. Benson’ın araştırma sonucu ise kendi ifadesiyle “İnsan Allah’a iman etmeye göre ayarlı olarak yaratılmıştır." Allah inancı çocuklara küçük yaşlarda öğretilmeli. Dinin özü olan üstün ve güzel ahlâk özellikleri, çocukluk döneminde şekillenmeye başlar.

Din ruhun gıdasıdır; insanların sağlıklı, mutlu, huzurlu olmasını sağlayan ruhsal bir ilaçtır. Allah’a inanan, O’na dua ve tevekkül eden insanların, diğer insanlardan hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha sağlıklı olmalarının sebebi, yaratılışlarına uygun davranmalarıdır. 

Bu nedenledir ki, bir anne babanın çocuğunun iyiliği için yapması gereken ilk şey; Allah sevgisini küçük yaşta ona öğretmektir. Çocuğa Allah’ın varlığı, büyüklüğü ve gücü anlatılmalı. Çocuk, çevresinde gördüğü her şeyin, içtiği suyun, soluduğu havanın, yediği sebze - meyvenin, sahip olduğu bedenin, gözlerinin, kulaklarının, kalbinin nasıl var olduğu ve bunları kimin yarattığı hakkında düşünmeye yönlendirilmeli. 

Çocuğa kendisini Allah’ın yarattığı, bütün evrenin yaratıcısının Allah olduğu, O’ndan başka kimsenin hiçbir şeye güç yetiremeyeceği, bütün gücün Allah’tan olduğu açıklanmalı. Allah'ın her şeyi gördüğü, bildiği, duyduğu, tüm insanlara karşı çok merhametli ve çok adaletli olduğu, sahip olduğu her şey için O’na şükretmesi gerektiği ve günü geldiğinde Allah’ın huzuruna gideceği, dünyada sergilediği tüm davranışlar için hesap vereceği öğretilmeli. 

Çocuk çevresinde gördüğü her canlıyı; rengârenk çiçekleri, hayvanları, bitkileri, topraktan mükemmel tat ve kokuya sahip bir şekilde çıkan üzümleri, çilekleri, elmaları, portakalları, narları Allah’ın yarattığını, hastalandığı zaman ona şifa verenin Allah olduğunu, Allah’ın onu çok sevdiğini, dualarını işittiğini öğrenmeli, tek dostu ve yardımcısının Allah olduğunu küçük yaşlarından itibaren bilmeli. 

“Çağdaş” birer anne baba olma adına çocukları inanç konusunda bilgilendirmemek büyük yanılgıdır. Çocuk bu önemli konuda kafasında beliren soru işaretlerinin cevaplarını kendi kendine bulamaz. Kaldı ki inanç, hayat için en değerli ve öğrenilmesi en gerekli şeylerdendir ve çocuk da bu önemli şeyi kendi çabasıyla bulmaya itilemeyecek kadar değerlidir. 

Kimi anne babalar, çocuğun dini öğrenmesinin onu dünya hayatında yanlış yönlendireceği gibi dayanaksız bir endişe duyuyor. Halbûki tam aksine inançlı yetiştirilen çocuk ruhsal yönden daha dengeli olur. Böylece yaşı ne kadar küçük olursa olsun, olgun bir akla ve ahlâka sahip olacak, karşılaştığı olaylar karşısında duygusal açıdan çöküntüye uğramayacak, hoşuna gitmeyen bir şeyle karşılaştığında ağlamayacak, yakınmayacak, olayların hep Allah’ın kontrolünde olduğunu bilecek, tevekkül edecek, güzel tavır gösterecektir. 

Prof Nevzat Tarhan bu konuda ailelere şöyle tavsiyelerde bulunuyor:

“Aileler çocuklarını mümkün olduğunca iyi bir insan olarak yetiştirmeye çalışırken bir yandan da dışarıdaki acımasız hayatın çocuklarına zarar vereceğinden endişe etmekte haklıdırlar. Gerçekten de kötülüğün tavana vurduğu bir dönemde yaşıyoruz. Bu koşullarda iyi çocuk yetiştirmek hakikaten çok zordur. Bu durumda yapılması gereken, anne babaların çocuklarına daha fazla zamana ayırmaları ve daha dikkatli olup çocuğu yanlış mesajlardan korumalarıdır.

Kötülük propagandası bombardıman halinde yayılıyor. Kötü şeyler çok süslü, çok çekici, göz boyayıcı mesajlarla yayılıyor. Anlık zevkler yaşatan, bağımlılık yaratan maddeler gerekse bencillik, çıkarcılık, emek vermeden kazanmak, başkalarının haklarına saygı duymamak gibi mesajlar o anda çocuğun hoşuna gidebilir. Oysaki iyiliğin sonuçları uzun vadede alınmaktadır. Uzun vadede geri dönen kazanımları göremeyen çocuk, anlık ve kolay elde edilebilir hazların peşine düşebilir.

Çocuklarımızı korumak için onlara kendi içlerinde bir kontrol mekanizması kurma, davranışlarını kendi kendilerine akıl süzgecinden geçirme alışkanlığı kazandırmalıyız. Çocuk iyi şeylerin karşılığını hemen alamasa da doğru olan ne ise onu yapması gerektiğini öğrenmelidir. Kötülükten gelen anlık mutlulukların kısa zamanda geçeceğini asıl olanın iyilik olduğunu görmelidir.

Evlerimizi iyi ve güzel şeylerin takdir edildiği, onay gördüğü bir hale getirmeliyiz.”

Din güzel ahlâktır. Güzel ahlâk, iyilik ailede öğrenilir. Elbette çocuklarına iyilik değerlerini kazandırmak için, anne babanın doğru birer rol model olmaları büyük önem taşır. Anne babasından gördüğü karşılıksız iyilik örneklerine şahit olan çocuk, güzel ahlâkı daha kolay öğrenip benimseyecektir.

 

Elif E. Bayraktar


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum