Yüce Allah her yeri sarıp kuşatan, insana şah damarından daha yakın olan, insanın içinde gizlediklerini bilendir. İnsanın içinden geçen hiçbir düşünce O’na gizli kalmaz. Gönülden yönelerek Allah'tan bir istekte bulunmak için insanın yalnızca düşünmesi bile yeter. İnsanın sinesinin özündekini Rabbi duyar ve samimi kulunun duasına karşılık verir.
Allah'a yönelerek, O'nun sonsuz ve sınırsız gücüne sığınarak yardım dilemek samimi duadır. Dua, kulunun Rabbi ile olan özel bağlantısıdır. İnsanın içinden geçen tüm istekleri, Allah ile arasında gizlidir, bir başka kişi bilemez; muhatap Allah’tır.
Allah'ın kendilerine en yakın varlık olduğunu, edilen duaları duyduğunu ve tüm dualara icabet ettiğini en derinden hissedenler, samimi müminlerdir. Çünkü onlar Allah'ın sonsuz gücü karşısında kendilerinin ne büyük acz içinde olduklarının bilincindedirler. Kendisinden yardım dilenecek ve karşılık beklenecek olan yalnızca Allah'tır ve insanı yaşadığı zorluktan kurtaracak, karanlıktan aydınlığa çıkaracak olan da ancak O'dur.
Yalnızca çaresiz kaldığı zor zamanlarda değil, insan her zaman ve her durumda Allah'a yönelmeli. Çünkü insanın hayatında Rabbine muhtaç olmadığı tek bir an bile yoktur. Dua etmek için bir musibet gelmesini beklemek yanlıştır.
Dua, Allah’ın yakınlığı hissedilerek, O’nun sonsuz büyüklüğü ve gücü düşünülerek ve buna kesin kanaat getirilerek edilmeli. "İsimlerin en güzeli Allah'ındır. Öyleyse O'na bunlarla dua edin."(Araf Suresi, 180) ayeti gereği Allah’a güzel isimleriyle; esirgeyici, bağışlayıcı, kullarına karşı çok şefkatli ve merhametli olduğunu bilerek dua etmek, O’nun yakınlığını ve rahmetini daha iyi kavramaya vesile olur.
Allah'tan "sabırla ve namazla" (Bakara Suresi, 45) yardım dileriz ki her ibadette olması gerektiği gibi duada da sabırlı olmak insanı olgunlaştırır. İnsan duasının karşılığını manevi bir derinlik kazanarak alır.
Allah’ın, dualarına icabet edeceğinden kuşku duymak, O’nun gücünü gereği gibi takdir edememektir. Çünkü tüm olaylar Allah'ın belirlediği kader doğrultusunda gelişir. Hiçbir şey rastlantılarla oluşmaz, Allah’ın kontrolündedir. Yaşananlar karşısında olumsuz düşüncelere kapılacağı yerde insan dua etse, sorunu da çözülecektir. Dua çok güçlüdür; istediği bir şey için insan kafasını çok yorar ancak dua ettiği zamankonu çok kolaylaşır. Bu gerçeklerin şuurunda olan mümin, duasına karşılık alamamak gibi bir kuşkuya kapılmaz. İnsan, Rabbine karşı kulluk bilincinde olduğu sürece Allah Katında değerlidir.
….
Dua insanın umududur; yarın kadar da yakındır. Dua, Gazzeli çocukların umut çığlığıdır. Umudun adı, senelerdir toplama kampında Siyonist İsrail’in zulmü ve bombalar altında yaşayan bu Gazzeli çocuktur:
“Gazze ile iletişimin kesildiği doğrudur. Ambulanslar ve sivil savunma ekipleri ile iletişimin kesildiği doğrudur. Bütün dünyayla iletişimin kesildiği de doğrudur. Ama âlemlerin Rabbiyle olan iletişimimiz kesilmedi… Allah’ım dünyamızı daralttılar. Çok fazla yorulduk, çok acı çektik. Ey âlemlerin Rabbi, Sen bize ferahlık ver… Allah’a olan umudumuz çok büyüktür. Allah azze ve celle bize kaybettirmeyecektir.”
Dua silahımızdır. Sınır koymayalım. Küçümsemeyelim. Allah’ın icabet edeceğinden emin olarak dua edelim. Rabbimden dilerim; Filistinli şu masum çocukların şahit olduğumuz imanlarını, korkusuzluklarını ve cesaretlerini tüm dünya coğrafyasının insanî bir şuurla donanıp ayağa kalkmalarına vesile kılsın!
Vladimir Jankélévitch’in şu duasını ise dünyada yaşayan tüm insanlık düşmanları için yürekten ediyorum:
“Yaptıkları her şeyi bile isteye keyifle yapıyorlar. Kötüler, hem de zannettiğinizden de kötüler... Tanrım, onları bağışlama! Çünkü ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar.”
Elif E. Bayraktar
Allah'a yönelerek, O'nun sonsuz ve sınırsız gücüne sığınarak yardım dilemek samimi duadır. Dua, kulunun Rabbi ile olan özel bağlantısıdır. İnsanın içinden geçen tüm istekleri, Allah ile arasında gizlidir, bir başka kişi bilemez; muhatap Allah’tır.
Allah'ın kendilerine en yakın varlık olduğunu, edilen duaları duyduğunu ve tüm dualara icabet ettiğini en derinden hissedenler, samimi müminlerdir. Çünkü onlar Allah'ın sonsuz gücü karşısında kendilerinin ne büyük acz içinde olduklarının bilincindedirler. Kendisinden yardım dilenecek ve karşılık beklenecek olan yalnızca Allah'tır ve insanı yaşadığı zorluktan kurtaracak, karanlıktan aydınlığa çıkaracak olan da ancak O'dur.
Yalnızca çaresiz kaldığı zor zamanlarda değil, insan her zaman ve her durumda Allah'a yönelmeli. Çünkü insanın hayatında Rabbine muhtaç olmadığı tek bir an bile yoktur. Dua etmek için bir musibet gelmesini beklemek yanlıştır.
Dua, Allah’ın yakınlığı hissedilerek, O’nun sonsuz büyüklüğü ve gücü düşünülerek ve buna kesin kanaat getirilerek edilmeli. "İsimlerin en güzeli Allah'ındır. Öyleyse O'na bunlarla dua edin."(Araf Suresi, 180) ayeti gereği Allah’a güzel isimleriyle; esirgeyici, bağışlayıcı, kullarına karşı çok şefkatli ve merhametli olduğunu bilerek dua etmek, O’nun yakınlığını ve rahmetini daha iyi kavramaya vesile olur.
Allah'tan "sabırla ve namazla" (Bakara Suresi, 45) yardım dileriz ki her ibadette olması gerektiği gibi duada da sabırlı olmak insanı olgunlaştırır. İnsan duasının karşılığını manevi bir derinlik kazanarak alır.
Allah’ın, dualarına icabet edeceğinden kuşku duymak, O’nun gücünü gereği gibi takdir edememektir. Çünkü tüm olaylar Allah'ın belirlediği kader doğrultusunda gelişir. Hiçbir şey rastlantılarla oluşmaz, Allah’ın kontrolündedir. Yaşananlar karşısında olumsuz düşüncelere kapılacağı yerde insan dua etse, sorunu da çözülecektir. Dua çok güçlüdür; istediği bir şey için insan kafasını çok yorar ancak dua ettiği zamankonu çok kolaylaşır. Bu gerçeklerin şuurunda olan mümin, duasına karşılık alamamak gibi bir kuşkuya kapılmaz. İnsan, Rabbine karşı kulluk bilincinde olduğu sürece Allah Katında değerlidir.
….
Dua insanın umududur; yarın kadar da yakındır. Dua, Gazzeli çocukların umut çığlığıdır. Umudun adı, senelerdir toplama kampında Siyonist İsrail’in zulmü ve bombalar altında yaşayan bu Gazzeli çocuktur:
“Gazze ile iletişimin kesildiği doğrudur. Ambulanslar ve sivil savunma ekipleri ile iletişimin kesildiği doğrudur. Bütün dünyayla iletişimin kesildiği de doğrudur. Ama âlemlerin Rabbiyle olan iletişimimiz kesilmedi… Allah’ım dünyamızı daralttılar. Çok fazla yorulduk, çok acı çektik. Ey âlemlerin Rabbi, Sen bize ferahlık ver… Allah’a olan umudumuz çok büyüktür. Allah azze ve celle bize kaybettirmeyecektir.”
Dua silahımızdır. Sınır koymayalım. Küçümsemeyelim. Allah’ın icabet edeceğinden emin olarak dua edelim. Rabbimden dilerim; Filistinli şu masum çocukların şahit olduğumuz imanlarını, korkusuzluklarını ve cesaretlerini tüm dünya coğrafyasının insanî bir şuurla donanıp ayağa kalkmalarına vesile kılsın!
Vladimir Jankélévitch’in şu duasını ise dünyada yaşayan tüm insanlık düşmanları için yürekten ediyorum:
“Yaptıkları her şeyi bile isteye keyifle yapıyorlar. Kötüler, hem de zannettiğinizden de kötüler... Tanrım, onları bağışlama! Çünkü ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar.”
Elif E. Bayraktar
YORUMLAR