Gerçek anlamda güzel ahlâk nasıl olmalı? Bu sorunun cevabını Peygamberimizin bu konudaki hadislerinden ve kimi güzel sözlerden alıntılayarak hazırladım.
“Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır” buyuruyor Peygamberimiz (asm). Her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlâktır. Güzel ahlâk; güler yüzlü olmak, cömertlik, kimseyi üzmemek, eziyet vermemek, kimseyle çekişmemek ve kimseyi çekiştirmemektir.
Güzel ahlâklı kimse edeplidir, hatası azdır, gıybet etmez, Allah için sever, Allah için buğz eder, emanete ve ahdine riayet eder.
Sevgi ve paylaşmak en yakınımızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir. Güzel ahlâk genişlikte, darlıkta ve zorlukta insanlara karşı şefkatli olmak, merhamet göstermek, iyi davranmaktır. Yapılan iyiliklerden karşılık beklememektir. Yaratanı düşünerek yaratılanları hoş görmek, onların eziyetlerine sabretmektir.
Güzel ahlâk, büyük günahları suyun kirleri temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlâk ise salih amelleri,sirkenin balı bozduğu gibi bozar. Kötü ahlâklı insan parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır ne de eskisi gibi çamur olur.
Güzel ahlâk, güven vermektir. Kızınca öfkesini yenerek yumuşak davranmaktır. Hata yapanı affetmek, gelmeyene gitmek, kötülüğü iyilikle savmak, kötülük edene iyilik etmektir. En huzursuz insan kalbinde haset ve kin taşıyandır.
Güzel ahlâk, aleyhine de olsa mutlaka doğru konuşmaktır, adil olmaktır. İnsanlar ancak güzel ahlâkları sayesinde yükselirler.
Güzel ahlâk haramlardan kaçınıp helali aramak, aile bireyleriyle iyi geçinmek, onlara karşı sevgi, şefkat ve merhamet hissetmektir. Kuşkusuz güzel ahlâk, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir.
“Sizin imanca en güzeliniz, ahlâkça en güzel olanınızdır” buyuruyor Peygamberimiz (asm). Her binanın bir temeli vardır. İslam’ın temeli de güzel ahlâktır. Güzel ahlâk; güler yüzlü olmak, cömertlik, kimseyi üzmemek, eziyet vermemek, kimseyle çekişmemek ve kimseyi çekiştirmemektir.
Güzel ahlâklı kimse edeplidir, hatası azdır, gıybet etmez, Allah için sever, Allah için buğz eder, emanete ve ahdine riayet eder.
Sevgi ve paylaşmak en yakınımızdan başlar. Sonra yayılarak devam eder. Kin, cimrilik, nefret kimsenin hoşlanacağı davranışlar değildir. Güzel ahlâk genişlikte, darlıkta ve zorlukta insanlara karşı şefkatli olmak, merhamet göstermek, iyi davranmaktır. Yapılan iyiliklerden karşılık beklememektir. Yaratanı düşünerek yaratılanları hoş görmek, onların eziyetlerine sabretmektir.
Güzel ahlâk, büyük günahları suyun kirleri temizlemesi gibi temizler. Kötü ahlâk ise salih amelleri,sirkenin balı bozduğu gibi bozar. Kötü ahlâklı insan parçalanmış testiye benzer. Ne yamanır ne de eskisi gibi çamur olur.
Güzel ahlâk, güven vermektir. Kızınca öfkesini yenerek yumuşak davranmaktır. Hata yapanı affetmek, gelmeyene gitmek, kötülüğü iyilikle savmak, kötülük edene iyilik etmektir. En huzursuz insan kalbinde haset ve kin taşıyandır.
Güzel ahlâk, aleyhine de olsa mutlaka doğru konuşmaktır, adil olmaktır. İnsanlar ancak güzel ahlâkları sayesinde yükselirler.
Güzel ahlâk haramlardan kaçınıp helali aramak, aile bireyleriyle iyi geçinmek, onlara karşı sevgi, şefkat ve merhamet hissetmektir. Kuşkusuz güzel ahlâk, güneşin buzu erittiği gibi günahları eritir.
Güzel ahlâk, Allah'ın bahşettiği sayısız nimete şükür, zorluk ve belalara sabretmektir. Güzel ahlâk Allah’ın rızasını ararken, O’ndan razı olmaktır.
“Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlâk sahipleri girer” diyerek güzel ahlâkı tavsiye eden Peygamberimiz (asm)’a Allah, “Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin” (Kalem Suresi, 4) buyuruyor. Bu ayetin muhatabı olma çabası içinde olmak lâzım. Kur'an ahlâkını yaşamaya çalışıp, o ahlâk ve vicdan ile hareket etmek lâzım.
Vicdanına tam uyan bir insan, dünyanın en muhteşem varlığıdır, bulunmaz bir nimettir. Bu nimeti elde etmeye çalışmak ve kendi değerini bilecek insanları aramak lâzım. Sonuçta insan etten kemikten oluşmuş bir varlık. İnsan ahlâkı ile güzeldir. Güzel ahlâk tecelli edecek ki sevilebilsin. Eti kemiği sevip, onlara bağlanabilir mi insan? Sevgiyi ve dostluğu pekiştiren güzel ahlâktır.
İnsan dünya hayatında tek başına bir varlık değil. Toplumda diğer insanlarla birlikte hayatını huzurla sürdürebilmesi ancak kendini güvende hissetmesi ile mümkün. İnsanın güzel ahlâklı, candan güvendiği samimi dostları olması lazım. En kötü düşman ahlâkı bozuk olandır. Güvenemediği insanlarla iç içe yaşamak cehennem odasında yaşamak gibidir, mutlu olunmaz. O yüzden Kur'an ahlâkının buram buram yaşanması çok önemli. Ancak o zaman gerçek mutluluk bütün dünyaya yayılır, ki buna çok ama çok ihtiyacımız var.
“Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim ki cennete sadece güzel ahlâk sahipleri girer” diyerek güzel ahlâkı tavsiye eden Peygamberimiz (asm)’a Allah, “Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlâk üzerindesin” (Kalem Suresi, 4) buyuruyor. Bu ayetin muhatabı olma çabası içinde olmak lâzım. Kur'an ahlâkını yaşamaya çalışıp, o ahlâk ve vicdan ile hareket etmek lâzım.
Vicdanına tam uyan bir insan, dünyanın en muhteşem varlığıdır, bulunmaz bir nimettir. Bu nimeti elde etmeye çalışmak ve kendi değerini bilecek insanları aramak lâzım. Sonuçta insan etten kemikten oluşmuş bir varlık. İnsan ahlâkı ile güzeldir. Güzel ahlâk tecelli edecek ki sevilebilsin. Eti kemiği sevip, onlara bağlanabilir mi insan? Sevgiyi ve dostluğu pekiştiren güzel ahlâktır.
İnsan dünya hayatında tek başına bir varlık değil. Toplumda diğer insanlarla birlikte hayatını huzurla sürdürebilmesi ancak kendini güvende hissetmesi ile mümkün. İnsanın güzel ahlâklı, candan güvendiği samimi dostları olması lazım. En kötü düşman ahlâkı bozuk olandır. Güvenemediği insanlarla iç içe yaşamak cehennem odasında yaşamak gibidir, mutlu olunmaz. O yüzden Kur'an ahlâkının buram buram yaşanması çok önemli. Ancak o zaman gerçek mutluluk bütün dünyaya yayılır, ki buna çok ama çok ihtiyacımız var.
YORUMLAR