Yıllarca dağınık halde bulundukları ülkelerde varlık mücadelesi vermiş olan Kürt halkı, Türkiye’de de oldukça zorlu koşullar altında yaşadı. Hem PKK terör örgütünün baskısına hem de ülkemizdeki derin devlet yapılanması tarafından önemli bir asimilasyona uğradı. Derin devlet vatansever, mazlum Kürt vatandaşlarımızı aşağılanmaya ve şiddete maruz bırakırken, PKK terör örgütü tarafından da katledilenler oldu.
Yıllarca çile içinde yoğrulmuş bu halk, ‘Kürt milliyetçisi gerilla örgütü’ gibi gösterilmeye çalışılan Darwinist- Marksist- Leninist PKK’nın korku politikası altında yaşadı. Çünkü Marksizm ve Leninizm'in kökeninde terör vardı ve hedefe ancak şiddet ve terörle ulaşılabilirdi.
Son günlerde ise PKK azgınlıkla, şımarıklıkla ve kahpece yaptığı eylemlerle gündeme geldi. Başka ülkelerde sarfedemediği sözleri, yapamadığı gösterileri ve eylemleri Türkiye’de demokrasi, sevgi ve merhamet olduğu için küstahça sergiledi.
PKK korku politikasıyla, silahla saygınlık kazanmayı amaçlayan bir terör örgütüdür. Silah bırakması asla söz konusu değildir. Özellikle son dönemde bazı kişilerin örgüte dair özenli, saygılı ve övgü içeren sözlerinin sebebi, PKK’nın silahı idi. Silahını bıraktığı an müthiş aşağılanıp, gücünü yitirecekti. Nitekim öyle de oldu; silahını bırakmak bir yana, saldırganlıktan, komünist ideolojisinden, ideallerinden ve kalleş eylemlerinden vazgeçmeyeceğini kanıtladı.
PKK’nın amacı demokrat ve özgür bir bölge oluşturmak değil, ülkeyi parçalayacak bir tuzağa sürüklemektir. Şiddet asla başarıya ulaşamaz. Şiddet asla galip gelmez. Türkiye’nin bölünmesi, İslam aleminin bölünmesi demektir. Buna asla müsaade edilemez.
PKK kökten kazınması gereken bir mafya yapılanmasıdır. Türkiye’nin huzuru, rahatlığı, barışı ve selameti için ve İttihad-ı İslam’ın gerçekleşmesi için bu deccalî küfür örgütünün tamamen etkisiz hale getirilmesi gerekiyor.
Binlerce Türk askerini, polisini şehit etmiş, Türkiye’de dehşet saçmış, komünist bir devlet kurmak isteyen PKK’ya tek kelime etmeyip, adeta hedef saptırarak IŞİD’in asıl düşman gibi gösterilmesi acaip bir durumdur. Bu, PKK korkusundan kaynaklanıyorsa mantık çöküntüsüdür; IŞİD yüz katı daha güçlü bir örgüttür. Öncelikle Türkiye’nin başına 40 yıldır bela olan PKK sorunu halledilmelidir.
Doğruymuş; küfür gerçekten tek milletmiş. Birlik olup, saf tutmuşlar zahiren ama tam olarak ne onlarla, ne bunlarla… Cahiller, ahmaklar, korku salınmış kalplerine, kuşku içindeler, acizler ve zavallılar!
… Bugünlerde PKK’ya indirilen darbeler kimilerini incitmiş olmalı ki sürekli “savaşa hayır” çığlıkları atıyorlar. İlginç bir şekilde İslam’ın barışı emrettiğini, savaşı hoşgörmediğini ileri sürerek… Kur'an -haşa- ne orman kanunu ne de kişiye göre yaşanan bir kurallar kitabıdır. İslam’ın anlamı elbette barıştır ama Allah baskı ve zulüm durumunda savaş izni verir.
"Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda savaşın, (ancak) aşırı gitmeyin. Elbette Allah aşırı gidenleri sevmez.” (Bakara Suresi, 190)
Kimlerle savaşılıp savaşılmayacağı da Kur’an’da çok açıktır; "Allah, sizinle din konusunda savaşmayan, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. Allah, ancak din konusunda sizinle savaşanları, sizi yurtlarınızdan sürüp-çıkaranları ve sürülüp-çıkarılmanız için arka çıkanları dost edinmenizden sakındırır... (Mümtehine Suresi, 8-9)
Müslümanlar tarihte hiç bir zaman "bozguncu" olmadı, gittikleri her yere güvenlik ve huzur götürdü. Umut ediyoruz ki bu pislik kahpe kalleşlerin kökü kazındıktan sonra yine öyle olacak.
Kalleş ve kahpe terör örgütü mensupları ile terör mağduru insanları çok iyi ayırt etmeliyiz. Kürtler bizim değerimiz, dostumuz, kardeşimizdir. PKK, diğer adlarıyla YPG ya da PYD ise Kürt milliyetçiliğini maşa olarak kullanan, özgürlük söylemleri yalnızca dilinde olan, komünist şiddet ve baskı devletini amaç edinmiş bir terör örgütüdür. Devletimiz, kahraman ordumuz gereğini yapacaktır. Allah yardımcıları olsun.
Artık sen Allah yolunda savaş, kendinden başkasıyla yükümlü tutulmayacaksın. Mü'minleri hazırlayıp-teşvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin ağır-baskılarını geri püskürtür. Allah, 'kahredici baskısıyla' daha zorlu, acı sonuçlandırmasıyla da daha zorludur. (Nisa, 84)
YORUMLAR