ELİF NİSA

ELİF NİSA

[email protected]

Nefsini Kurban Etmek

06 Temmuz 2022 - 19:26

Kurban insanlık tarihi ile başlar. Kur’an’da kurbanın, “Allah'tan başkası adına kesilmiş olanı kesin olarak haram kıldı…” (Bakara Suresi, 173) ayetiyle yalnızca Allah adına kesilmesi buyrulur.
 
Kurbanın kelime anlamı ‘yakınlaşmak’. Kesilen kurbanın, Allah’a yakınlaştıracağı umut edilerek yapılan ibadet. Rabbimize teslimiyetin göstergesidir kurban kesmek ve O’nun genelleme yaparak dahi sayılamayacak kadar çok nimetine şükür amacı taşır.

Kur’an’da söz edildiği gibi, nefsinden feragat edip en sevdiğini/değerlisini feda edebilecek kadar yüreği Allah aşkı ile dolu olan Hz. İbrahim gibi Rabbine dost olmak ister samimi mümin.  

Kurban ibadetini Allah’a yakınlaşmak için yerine getiren insan, Rabbi için her şeyden; en önemlisi de nefsinin bencil istek ve tutkularından arınmayı arzu eder. Arınmak için nefsini Rabbine kurban eder. Ölümlü olan nefsini, ölümsüz olana kurban etmektir bu…

Kur’an’da İbrahim(as)’ın oğlu İsmail(as)’ı rüyasına binaen kurban etmek istediği ve Hz. İsmail'in buna boyun eğdiği, ardından Allah'a gösterdikleri kararlı itaatin karşılığı olarak hayvan kurban edildiği anlatılır. Müminler her Kurban Bayramı’nda bu iki kutlu peygamberin halisane teslimiyetle verdikleri imtihanı hatırlarlar.

Kur’an’daki peygamber kıssaları ibret almamız için anlatılır. Çok önemli bir teslimiyet örneği olan İbrahim(as) ve oğlu İsmail(as)'ın yaşadığı olaylar Saffat Suresi’nde şöyle haber veriliyor:

Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): "Oğlum" dedi. "Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun." (Oğlu İsmail) Dedi ki: "Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşallah, beni sabredenlerden bulacaksın." Sonunda ikisi de (Allah'ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail'i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. Biz ona: "Ey İbrahim" diye seslendik. "Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz." Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı. Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. (Saffat Suresi, 101-107)

Elmalılı H. Yazır Kur’an-ı Kerim tefsirinde, İbrahim(as)’ın rüyasının vahiy olduğunu söyler. Aldığı emri yerine getireceği zaman oğlu ile arasında geçenleri de şöyle açıklar:

“... Bunun üzerine onu zorla yapmaya kalkışmayıp, önce yerine getirilme şeklini istişare etmek üzere böyle görüşünü sorarak tebliğ etti ki, bununla ilk önce onun itaat ve boyun eğmekle ecir ve sevaba ermesini temin etmek istedi. Düşünmeli, bunu söylerken "Ey yavrucuğum!" diye hitap eden bir babanın kalbinde ne yüksek bir şefkat duygusu çarpıyor ve ona ne kadar büyük bir vazife aşkı, Allah sevgisi hâkim bulunuyordu... İşte bunun böyle İlâhî bir emir olduğunu anlayan ve Allah'ın sabredenlerle beraber olduğunu bilen o yumuşak huylu oğul "Ey babacığım!" dedi, "Ne emrolunuyorsan yap. Beni inşaAllah sabredenlerden bulacaksın."  (*)

Her iki peygamberin de Allah'a olan koşulsuz itaat ve teslimiyetleri, güçlü imanlarının güçlü delilidir. “İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır…”(Mümtehine Suresi, 4) ayetiyle bildirildiği gibi, onların sabır ve tevekkülleri bize örnek olmalı.

Kurban Bayramı
Kurban Bayramı, her yıl hac ibadetini yerine getiren müminlerle birlikte kutlanıyor. Bu günlerde o kutlu peygamberlerin yaşadıkları topraklarda olan müminler, Kurban Bayramı’nı daha büyük coşkuyla yaşıyorlar.

Bayram sabahı müminler Rablerinin huzurunda saf tutuyor, kardeşliğin havasını soluyorlar. Sabah bayram namazıyla başlayan yakınlaşma, kurban ibadetiyle birlikte daha da artıyor. Kurbanla, müminler, Allah'a karşı kulluk görevlerinden birini yerine getirmenin, etlerini dağıtarak da muhtaç insanlara yardım etmenin huzurunu yaşıyorlar. Böylece, insanlar arasında sevgi ve yakınlık duyguları gelişiyor.

Yükümlülüklerimizi Allah'ın bizden razı olmasını amaçlayarak yerine getirmiyorsak, ibadetlerimiz Allah Katında geçerli olmayabilir Allah esirgesin. Kur’an, insanların kestikleri kurbanların kanlarının değil, yalnızca takvalarının Allah’a ulaşacağına işaret ederek ibadetlerdeki samimiyetin önemini hatırlatıyor bize:

Onların etleri ve kanları kesin olarak Allah'a ulaşmaz, ancak O'na sizden takva ulaşır. İşte böyle, onlara sizin için boyun eğdirmiştir; O'nun size hidayet vermesine karşılık Allah'ı tekbir etmeniz için. Güzellikte bulunanlara müjde ver. (Hac Suresi, 37)

Rabbim Kendisine sımsıkı, sarsılmaz, gevşemez bir bağla yakınlaşmayı, İbrahim(as) gibi O’na dost olmayı nasip etsin bize. Vicdanımıza kaçarken nefsimizin gölgesinden esirgesin. Bayramlarda yaşanan dostluk duygusunu güçlendirsin ve birlikte saf tutan vicdanlı insanlara, bina gibi kenetlenerek gerçek anlamda kardeşliği yaşatsın. Bayramımız bayram olsun, mübarek olsun.

Elif E. Bayraktar

(*) http://www.kuranikerim.com/telmalili/saffat.htm

YORUMLAR

  • 0 Yorum