ELİF NİSA

ELİF NİSA

[email protected]

Okullarda Evrim-II

08 Ağustos 2023 - 09:03 - Güncelleme: 08 Ağustos 2023 - 09:06

Geçen ay paylaştığım yazıda Darwinizm’in bilimden öte, materyalizm adına savunulan ahir zamanın en önemli felsefesi olduğunu, devletin kurumlarıyla bu sapkın felsefenin savunulmasının kabul edilemeyeceğini ve bu yüzden eğitim sistemimizde düzenlemeler yapılmasının ülkemizdeki en hayati konulardan biri olduğunu yazmıştım. Bu ay da aynı konuya devam etmek istiyorum.

Evrim, bilime dayanarak değil, bilime rağmen savunuluyor; iddialarının hiçbiri gerçekleşmemiştir. Fosil kayıtlarında bir türün mutasyon gibi değişikliklerle diğer bir türe dönüştüğünü gösteren tek bir kanıt yok. Bilimsel tüm bulgular, canlı türlerinin ataları olmadan ve aniden ortaya çıktıklarını gösteriyor. Tüm bu gerçekler, hem canlılığın rastlantılar sonucu ortaya çıktığını ileri süren evrim teorisini, hem de Allah tarafından yaratılıp, ardından aşamalı bir evrim sürecinin gerçekleştiğini tamamen geçersiz kılıyor.

Türlerin aniden ortaya çıktığının, canlıların değişmediğinin yani yaratıldığının delili olan 700 milyon fosil var ve içlerinde tek bir ara geçiş form fosili bulunmuyor. Yaratılış gerçeğine direnmek bilimsel değil. Evrimciler engellemeye çalışsa da okullarda fosiller sergilenebilir mesela. Bilimi yasaklamaya çalışan, fosilden korkan bu teori bilimsel olabilir mi?

Eğitimci yazar Ufuk Coşkun bu konudaki bir yazısında Teoman Duralı hocanın, “Bir şeyin bilimin konusu olması için tekrarlanabilir olması lâzım. Bir defaya mahsus olaylar bilimin konusu değildir” deyip Darwin’in teorisinin dinleştirildiğinden bahsettiğini yazmıştı. Darwin’in teorisinin bugün biyoloji biliminin temeli yapılması ve dünyadaki tüm ders kitaplarının bu bakış açısıyla yazdırılması çok ilginçtir.

Yazısında şu bilgileri veriyordu Ufuk hoca:
“1930 yılında genişletilerek basılan Türk Tarihinin Ana Hatları adlı kitabının lise 1.sınıflar için okutulan Beşer Tarihine Giriş ünitesinden size bir cümle yazayım. "İnsan ve büyük maymunların müşterek bir cetleri vardır.”

Tarih şeritlerini hatırlarsınız, burada insanlığın ilk dönemi “Karanlık Çağ” olarak adlandırılıyor ve böylelikle Kaba Taş, Yontma Taş Çağı olarak tarihin ilk evreleri başlamış oluyordu. Bu dönem insanları yarı hayvan şeklinde tasvir ediliyor ve çocuklara ilk dönem insanların ne kadar vahşi oldukları öğretiliyordu.

Bunlar eski bilgiler diyorsanız günümüzden bir örnek vereyim. Örneğin Sosyal Bilgiler 4. Sınıf ders kitabı, “Dağ, ova, deniz, ırmak, göl, toprak, bitkiler ve hayvanların kendiliğinden olduğunu” söylüyor.

5. Sınıf Sosyal Bilgiler ise “Doğal varlıklar kendiliğinden oluşur, insanlar tarafından bu varlıklar sonradan keşfedilir” diyor.

Yalnız güzel bir gelişme oldu. Geçenlerde Prof Dr. İsmail Kocaçalışkan Hoca, Darwinci ideolojiye alternatif çok önemli ders kitapları gönderdi. Bunlar, 5. Sınıf Fen Bilimleri ile 9. Sınıf Biyoloji ders kitapları.

Prof. Dr. Adem Tatlı, Prof. Dr. İsmail Kocaçalışkan, Prof. Dr. Fatih Satıl, Prof. Dr. Ali Alaş ve Dr. İdris Görmez gibi alanında uzman, işinin ehli insanlar tarafından yazılan ders kitaplarını inceleme fırsatım oldu. Fen Bilimleri ve Biyoloji alanında tüm konular bilimsel bir perspektifle ele alınmış ancak hocalarımız Darwin’in yaptığını yapmamışlar yani, evrendeki ahengi, nizamı, hayatı, insanı, bilimi tesadüflere göre ele almamışlar.

Bu ders kitapları hakikaten öğrencilerimize bir özgüven aşılayacak ve ayaklarının yere basmasını sağlayacaktır. Bir o kadar da öğretici.”

Evrimciler, "Ders kitaplardaki konular doğrudan evrimle ilişkili olmasına rağmen tek bir evrim kelimesi yer almıyor. Öğrenciler bu son ünite sayesinde evrim öğreniyor ancak öğrendikleri şeylerin evrim olduğunu bilmeden" diyerek eğitim sistemini şikâyet ediyorlar. Biz yaratılışa inananlar da halâ “evrim yok” denilememesinden şikâyet ediyoruz. Mesela daha ilk başta canlılığın yapıtaşı olan proteinin oluşması için 60 ayrı proteinin aynı anda var olması gerektiği gerçeği ortada iken, okullarda halâ “protein tesadüfen oluşamaz” denilemiyor. 

Kaldı ki hiçbir canlının ve organlarının kademe kademe rastlantılarla oluşması kesinlikle mümkün değildir. Her biri tasarlanmıştır.  Elbette Allah’ın yaratmak için tasarım yapmasına ihtiyacı yoktur; “Ol!” der, olur.

Tek bir proteinin, dolayısıyla canlılığın tesadüfen meydana gelme ihtimalinin olmadığının, hücredeki muhteşem yapıların ve yaratılış gerçeğinin ders kitaplarında yer almasını istiyoruz. Evrim teorisi içerik olarak bırakılacaksa da belki bir görüş olarak okutulabilir ancak bilimsel cevabı verilerek, çürütülmüş sayısız iddiası delilleriyle anlatılarak. Biyoloji derslerinde evrim hurafesi çocuklarımıza bilimsel bir gerçek gibi anlatılmamalı. 

Darwinizm eski Sümerlerden gelen, hurafe dolu bir pagan dinidir, evrim hakkında bilgisi olmayan kişiler buna bilinçsizce inanıyorlar. Yaratılışı savunmak 'ilericiliktir; kâinatın ve her şeyin tesadüfen olduğunu iddia etmek ise yapılabilecek en mantık dışı izahtır. Canlılığın ortaya çıkışını açıklamakta ‘tesadüf’ iddiasını kullanan Darwinizm dünya tarihinin insan aklıyla alay eden en berbat felsefesidir.

Gerçekliği olmayan bir canlı tarihinin, sözde bilimsel bir görünümle okullarda öğrencilere anlatılmaması konusunda Milli Eğitim Bakanımız Sayın Yusuf Tekin'e buradan çağrıda bulunuyoruz.

Elif E. Bayraktar

YORUMLAR

  • 0 Yorum