ELİF NİSA

ELİF NİSA

[email protected]

Oruç Aczimizi Hatırlatır

24 Şubat 2025 - 12:01

Ramazan, kulluğun ve ibadet sorumluluklarının bilincine varma zamanıdır.

 

Ramazan, insanı bataklığa sürükleyen azgın tutkulara sahip nefsin terbiye zamanıdır.

 

Orucun, isyankâr bir açlık grevi değil, itaatkâr bir kulluk görevi olduğuna dair güzel bir söze rastlamıştım. Evet, nefsin etkisinde, şeytanî bir özellik olan enaniyeti kırma zamanıdır Ramazan. Orucun, insanın nefsâni tutkularını terbiye ve ıslah etmede büyük önemi vardır. Aczini unutan, "Ben, ben" diyerek Firavun'laşan, Deccalleşen, Nemrutlaşan insana, Rabbi karşısındaki aczini ve zayıflığını hatırlatır. Enaniyet kavgasıyla geçen on bir aydan sonra Ramazan'da insan, nefis terbiyesi için daha fazla çaba gösterir. 

 

“Eğer kullar, Ramazan’ın fazîletlerini bilselerdi, bütün senenin Ramazan olmasını temennî ederlerdi…” buyuruyor Peygamberimiz(asm). Ramazan ayında, gün boyu acıktığında Allah dilemediği takdirde hiçbir şeye malik olamayacağını, tüm nimetler için O'nun lütfuna muhtaç olduğunu, aczini daha iyi kavrar insan. Her şeye sahip olmakta aranan huzurun, aslında hiçbir şeyi sahiplenmemekte olduğunu anlar.

 

Said Nursi, orucun, nefsin varsaydığı Rablığını kırmak ve aczini göstererek kulluğunu bildirmek yönündeki hikmetlerinden birine şöyle dikkat çekiyor:

 

“Nefis Rabbini tanımak istemiyor; Firavunâne kendi rububiyet istiyor. Ne kadar azaplar çektirilse, o damar onda kalır. Fakat açlıkla o damarı kırılır. İşte, Ramazan-ı Şerifteki oruç, doğrudan doğruya nefsin Firavunluk cephesine darbe vurur, kırar. Aczini, zaafını, fakrını gösterir, abd(kul) olduğunu bildirir.

 

Hadisin rivayetlerinde vardır ki:

 

Cenâb-ı Hak nefse demiş ki: "Ben neyim, sen nesin?"

 

Nefis demiş: "Ben benim, Sen sensin."

 

Azap vermiş, Cehenneme atmış, yine sormuş. Yine demiş: "Ene ene, ente ente." Hangi nevi azâbı vermiş, enâniyetten vazgeçmemiş.

 

Sonra açlıkla azap vermiş. Yani aç bırakmış. Yine sormuş: "Men ene? Ve mâ ente?"

 

Nefis demiş: "Ente Rabbiye'r-Rahîm., Ve ene abdüke'l-âciz." Yani, "Sen benim Rabb-i Rahîmimsin. Ben senin âciz bir abdinim(kulunum). (Yirmi Dokuzuncu Mektup)

 

Ramazan hem midenin, hem nefsin ve aynı zamanda göz, kulak, kalp gibi organların oruç zamanıdır. Boş ve yararsız işlerle uğraşma, boş ve yararsız şeyler izlemekten sakınma, kalbi kinden nefretten arındırma zamanıdır. Allah'ın bahşettiği organlarla, O'nun yolunda yaşamaktır.

 

Allah rızıkları, nimetleri adalet, hikmet ve rahmet içinde taksim edip herkese nasibini veren, kullarına sayısız nimet lütfeden, merhamet ve ikram sahibi olandır. Oruç tutmanın en önemli hikmetlerinden biri, farkındalığımızın artmasıdır. En çok da fanilik bilincimizin artmasıdır. Bu artış, bizi daha da insanlaştırır. 

 

Oruçlu insan, biraz da bu yüzden temiz ve güzeldir. Dilerim Ramazan, Rabbimizin sonsuz rahmetiyle pek çok hayra; imanda derinleşmeye ve ahlâkta güzelleşmeye vesile olsun.

 

“Oruç tutan kimse, orucunu açana kadar Allah’ın sevgisiyle sarılır. Oruç açana kadar Allah’ın rızası onun üzerindedir. Oruç açtığında ise Allah’ın mağfireti ona ulaşır.”  (Tirmizî)


 

Elif E. Bayraktar

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum