Geçtiğimiz günlerde medyada İngiltere İşçi Partisi milletvekili John Woodcock ve Ed Husain’in Türkiye’ye gelmesi ve beraberindekilerle kimi bakan, milletvekili ve belediye başkanlarıyla görüştükleri haberi yer aldı.
Haber ilginçti. Çünkü John Woodcock İngiltere’de Türkiye aleyhinde toplantılar organize etmesiyle dikkat çekiyor. 25 Mart 2015’te İngiliz Parlamentosu’nda yapılan “Suriyeli Kürtler: İnkârdan Özyönetime” başlıklı toplantının ev sahipliğini ve organizasyonunu yapan da bu isimdi. PYD lideri Salih Müslim’in ana konuşmacı olarak katıldığı bu toplantı, PKK bağlantılı bir kuruluş olan Londra merkezli Kürt Araştırmalar Merkezi’nin bir faaliyeti idi.
Ayrıca İngiliz Parlamento binasında düzenlenen “15 Temmuz Darbe Girişimi ve Dış Politikadaki Yansımaları” ve “Sansürle Mücadele: Yeni Türkiye’de Gazetecilik Özgürlüğü” başlıklı toplantıları da düzenleyen ve ev sahipliği yapan da John Woodcock idi.
J. Woodcock İngiltere’de homoseksüellere destek vermesiyle de tanınıyor. Ocak 2017’de homoseksüel topluluğa destek amacıyla düzenlenen bir toplantıya katılan Woodcock’a toplantıyı düzenleyen Furness LGBT isimli dernek, kendi Twitter hesabından teşekkürlerini iletmişti. Woodcock bu toplantıda küçük erkek çocuklara kadın makyajı yapmış ve etkinlikten bazı resimler de dernek hesabından yayınlanmıştı.
Homoseksüel topluluğu destekleme kapsamında düzenlenen etkinliklere ev sahipliği yapan Woodcock, kendi twitter hesabından “bu etkinliğin ev sahibi olmaktan gurur duyduğunu” ifade eden bir paylaşım yapmış ve homoseksüellerle birlikte çekilen bir resmini yayınlamıştı.
Dahası, İngiltere’de bilinen en sapkın pedofili olan Tom O’Carroll, 2 sene önce Woodcock’un seçim bölgesinden İşçi Partisine üye olmuştu. Tom O’Carroll’ın, John Woodcock ile birlikte partilere katıldığı ve yakın ilişkide olduğu biliniyor. Tom O’Carroll, pedofilinin yasal olması gerektiğine dair kampanyalar düzenleyen ve çocukların cinsel ilişki yaşının 10’a indirilmesini savunan biri. 2006 yılında erkek çocuğa yapılan bir tecavüzün fotoğraflarını, olumlu görerek dağıtmaktan 2.5 yıl hapiste yatmıştı.
J. Woodcock, PKK’yı savunduğu deşifre olunca alelacele bir röportaj vererek, “PYD’nin PKK ile bağlantısı olduğunu bilmiyordum” diyor. Oysa partisinin lideri olan Jeremy Corbyn, yıllardır PPK savunucusu ve İngiltere’deki PKK toplantılarını organize ettiren kişidir.
Geçmişi ve faaliyetleriyle Woodcock gibi Türkiye ve Erdoğan karşıtı bir isim olan Ed Husain’in de son dönemde sık sık Türkiye’ye gelmesi ve bazı kritik görüşmelerde bulunması dikkat çekiyor.
Ed Husain’in gerçek adı Mohammed Mahbub Husain. İngiliz hükümetinin ve basınının desteğiyle yayınlanan kitabı “The Islamist (İslamcı)” en çok satanlar listesine girince uluslararası alanda tanındı. Çeşitli gazetelerde makaleleri yayınlanmaya başladı. Daha sonradan ülkeye girişinin yasaklandığı Suudi Arabistan’da İngiliz konsolosluğu için çalıştı ve istihbarat topladı. İngiliz hükümetinin sunduğu maddi kaynaklar sayesinde Quilliam Vakfı’nı kurdu. 2014 yılında İngiltere Dışişleri Bakanlığı danışma grubuna atandı. İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Chatham House’un bir kolu olan CFR’da kıdemli danışmanlık yaptı. Ardından Fethullah Gülen’in en sıkı destekçilerinden olan Tony Blair İnanç Vakfı’nda strateji direktörü olarak görev yaptı. Şu anda Londra’daki Wilson Center Sivil Toplum çalışma Enstitüsü’nde kıdemli danışman olarak çalışıyor.
Kurucularından olduğu Quilliam Vakfı, Radikalizmi eleştirmek bahanesiyle asıl hedef olarak İslam'ı gösteriyor. Chatham House’un gözetiminde hareket eden İngiliz derin devletinin himayesindeki kurumlardan biri olan Quilliam Vakfı İslam ile Darwinizm’i, İslam ile homoseksüelliği, İslam ile Rumiliği bağdaştırmak için yoğun çaba harcıyor.
Ed Husain’in, Uluslararası basında Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine çok sayıda makale yazdığı, 15 Temmuz darbe girişiminin detaylarını 2014 yılında yayınladığı raporda anlattığı, Fethullah Gülen’in desteklenmesini istediği de arşiv belgeleriyle sabit. (*)
Ülkemizde 30 Mart 2014’de yapılan yerel seçimlerin hemen öncesinde “Turkey’s Local Elections: Actors, Factors, and Implications (Türkiye’nin Yerel Seçimleri: Aktörler, Faktörler ve Sonuçları)” başlığıyla Bipartisan Policy Center isimli düşünce kuruluşu tarafından yayınlanan söz konusu raporu CIA ajanı Henri Barkey beraberindeki bazı isimler ile birlikte kaleme aldı. Washington Post’taki yazılarında Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ı istifaya davet etmiş olan eski Amerikan büyükelçileri Eric S. Edelman ve Morton Abramowitz’in de isimlerinin bulunduğu raporda Ed Husain’in imzası var. Ed Husain hakkında bilinmesi gerekenlerin başında söz konusu raporun içerdiği detaylar yer alıyor.
Henri Barkey, Ed Husain ve beraberindekilerin hazırladığı raporda Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında düşmanca ifadeler yer alıyor. Analiz raporunda Erdoğan’a yönelik askeri bir darbe yapılması gerektiği ifade ediliyor ve o tarihlerde henüz gerçekleşmemiş olan 15 Temmuz darbe girişimi tüm detaylarıyla anlatılıyor. Rapordan çarpıcı bazı bölümler:
“Geniş perspektiften bakıldığında Türk devleti içindeki anlaşmazlıklar, İstihbarat Kurumu’nun Erdoğan’ın kontrolünde olması ve Gülencilerin yargıda ve poliste etkisi, ordunun Türkiye’nin içişlerinde tekrar bir tür etki oluşturması için şartları sağlamış durumda. Türkiye’deki gözlemciler hâlihazırda ordudaki subayların davranışlarında önemli bir değişim olduğunu gözlemliyorlar…
Erdoğan’ın gerçekte seçilmiş bir sultan veya bir İslam lideri olmaya karar verdiğinden bu yana devletin başındaki günleri sayılıdır… Erdoğan sonuçta dışarıya zorla atılacaktır, fakat asıl soru bu süre zarfında Türkiye’ye ne tür bir zarar vereceğidir. Hayatta kalma çabaları onun ölümü olacak. Asıl soru bunun ne kadar zaman alacağı ve Erdoğan gidene kadar mevcut politik çalkantının Türkiye’nin demokrasisi, ekonomisi ve uluslararası itibarına ne kadar zarar vereceği.
Gülen hareketinin stratejisi yerel seçimlerle ayakta duracak veya yıkılacağa benzemiyor-hatta bu uzun vadeli strateji yoluyla Erdoğan’ın uluslararası ve ulusal çapta meşruluğu yok edilecek.”
15 Temmuz hain darbe girişiminin uluslararası ayağı ve organizatörü olduğu iddiasıyla CIA için çalışan Ed Husain’in birlikte Erdoğan karşıtı rapor yazdığı Henri Barkey hakkında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı geçtiğimiz günlerde yakalama kararı çıkardı. 15 Temmuz’da Büyükada’da darbe toplantısı yaptığı ve darbeyi organize ettiği öne sürülen Barkey, 19 Temmuz’da Türkiye’den kaçmıştı. FETÖ hayranı ABD’li Barkey 19 Temmuz’da otelden ayrılırken resepsiyoniste üzerinde ‘Pensilvanya’ yazılı bir çanta bırakmıştı. Barkey’in oteldeki bir garsona “Türkiye’ye ilk gelişimde HSBC patladı. İkinci gelişimde Gezi patlak verdi. Şimdi de darbe girişimi yaşandı” demesi dikkat çekmişti.
Halen devam eden darbe soruşturmalarında Ed Husain hakkında verilmiş herhangi bir karar henüz yok. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın son günlerde art arda aldığı gözaltı ve yakalama kararlarının ardından özellikle Henri Barkey’in bağlantıda olduğu ve ortak faaliyet yürüttüğü isimlerin de mercek altında olduğu anlaşılıyor.
Fethullah Gülen’e övgü üstüne övgü düzen, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şiddetle karşı olan bir ismin böyle bir dönemde kendisi gibi ilginç bağlantıları ve faaliyetleri bulunan İngiliz milletvekili ile birlikte Türkiye’ye gelmesi ve Türkiye’de birtakım görüşmeler yapması ‘yeni bir plan mı?’ diye düşündürmüyor değil.
(*) Bu konularda daha detaylı bilgiyi http://ingilizderindevleti.net/ adresinde bulabilirsiniz.
YORUMLAR