"Bir zulmü engelleyemiyorsanız, en azından onu herkese duyurun." (Ali Şeriati)
“Yahudi olmayanların çocuklarını öldürün!” diyen ve silahsız masumları bombalayan sapkın kavmin soykırımına şahit oluyoruz günlerdir. Günlerdir Gazze’den katledilmiş şehit çocuk cenazesi görüntüleri izliyoruz. Kalplerimiz paramparça, Öfkemiz çok fazla. Artık bakamayacak duruma gelmişken bu zulüm karşısında kimi insanların vicdanı nasıl sızlamıyor, nasıl halâ İsrail seviciliği yapabiliyorlar anlamak mümkün değil. O Cennet vildanlarının kendi çocukları olmaması mı insanları bu kadar şiddetli gaflete sürükleyip kalplerini taşlaştıran?
“Rıza-yı küfür, küfür olduğu gibi; zulme rıza da zulümdür” (Mektûbat, 361) diyor üstad. Mümin her durumda mazlumun yanında olandır. Hayrı ve güzelliği savunurken, sonuna kadar korkmadan, hakkın arkasında durandır. Allah yolunda mücadele etmek mallardan, zarara uğramasından korkulan ticaretten, eşlerden, çocuklardan, sahibi olunan mal-mülkten, evlerden daha hayırlıdır. Samimi mümin, gerektiğinde tüm bunlardan Allah rızası için vazgeçebilendir.
Bu, müminler için çok önemli vicdani bir sorumluluk. Vicdanı diri olan insan, iyilikten yana çaba içinde olmalı. Müminler zalimle mücadelede birlikte hareket etmeli, kararlılıkla tavırlarını ortaya koymalı. Çekimser ve duyarsız kalmak, zalimin tarafına geçmektir. Yaşanan dönem, insanın kendi çıkarları için değil, diğer insanlar için de ciddi bir çaba göstermesi zamanıdır.
Her çeşit haksızlığa, zulme ve zalimlere karşı çıkmak, Kur’an’ın önemli emirlerindendir. İnsanlara yapılan haksızlık, eziyet ve işkence, haksız yere cana kıymak, hırsızlık yapmak, Allah’ın sınırlarını aşarak insanların hakkına tecavüz etmek, masum insanları yaşadıkları yerden sürüp çıkarmak; tümü Kur'an'ın verdiği zulüm örnekleridir.
Haksızlıklar karşısında ya da zulme şahit olduğunda susmak, engel olmaya çalışmamak yapılan zulme rıza göstermektir. Zalime destek olmaktır, zalimle birlikte yol edinmektir; dolayısıyla o da zulümdür. Batılı, yanlışı söyleyerek insanlara nasihat eden, konuşan şeytandır. Hakkı söylemekten sakınan ise dilsiz şeytan!..
Zulme göz yumanların, izleyenlerin yanı sıra birçok insan da zulmü görmezden geliyor. Peygamberimiz(asm), “kim bir kişinin zâlim olduğunu bilerek ona yardım etmek üzere zâlim ile birlikte yürürse, İslâm’dan dışarı çıkmış olur" buyuruyor ve zulme karşı bizi uyarıyor.
Vicdanlar diri olmalı! "Komşum açken ben tok yatamam" diyorsa Müslüman, kardeşleri zulüm görürken de rahat uyuyamamalı. Zulme sessiz kalıp, zalimle birlikte yol almamalı.
Lânet okuyarak, küfrederek, slogan atarak, ağlayarak değil. Müslümanların birliği için sözlü ve fiili dua ederek.
"...Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur... (Maide, 32)
"Vicdanda seçicilik" diye bir ifadeye denk geldim önceki gün Twitter'da. Ukrayna savaşı günlerinde insanlık dersi verip vicdanın sesi olanların bugünkü suskunluğundan söz ediliyordu. Öyle ya bu vicdan falan değildi. Vicdan mazlum ayırımı yapmaz; katledilen her masum insan görüntüsü, vicdanda bir kurşun yarası bırakır.
Bizler Allah'ın ipine din kardeşlerimizle birlikte sarılıp birlik olamadık. Allah da bu yüzden güç vermedi. Zorlu bir imtihan süreci yaşıyoruz. Bizler akan her damla kandan, zulme uğrayan, yaralanan ya da hayatını yitiren her insandan kendimizi sorumlu hissetmeliyiz. “Müslümanlar kardeştir” diyen ama kalben kardeş olmayı başaramayan bizler! Zulme son vermek için, birlik olmak için hiçbir çaba içerisine girmiyor, bunun için dua bile edemiyorsak, vebaline de hazır olalım.
"Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz." Hz. Ali (ra)
Dünyada zulme suskun kalan, zalimle yol alıyordur. Ahirette merhamet mi bekleyecek?.. Kiminle saf tutmuş ise insan, sonsuz hayatta da onlarla birliktedir..
"Denizin ortasına vurulan kılıç gibi olan isimlerinle ey yaratanların en hayırlısı olan Allah’ım; hadiseleri yönlendiren, savaş ve barışı sağlayan isimlerinle sana yalvarıyorum ki bu fitne ateşi söndürülsün!" (Celcelutiye Duası'ndan)
Elif E. Bayraktar
“Yahudi olmayanların çocuklarını öldürün!” diyen ve silahsız masumları bombalayan sapkın kavmin soykırımına şahit oluyoruz günlerdir. Günlerdir Gazze’den katledilmiş şehit çocuk cenazesi görüntüleri izliyoruz. Kalplerimiz paramparça, Öfkemiz çok fazla. Artık bakamayacak duruma gelmişken bu zulüm karşısında kimi insanların vicdanı nasıl sızlamıyor, nasıl halâ İsrail seviciliği yapabiliyorlar anlamak mümkün değil. O Cennet vildanlarının kendi çocukları olmaması mı insanları bu kadar şiddetli gaflete sürükleyip kalplerini taşlaştıran?
“Rıza-yı küfür, küfür olduğu gibi; zulme rıza da zulümdür” (Mektûbat, 361) diyor üstad. Mümin her durumda mazlumun yanında olandır. Hayrı ve güzelliği savunurken, sonuna kadar korkmadan, hakkın arkasında durandır. Allah yolunda mücadele etmek mallardan, zarara uğramasından korkulan ticaretten, eşlerden, çocuklardan, sahibi olunan mal-mülkten, evlerden daha hayırlıdır. Samimi mümin, gerektiğinde tüm bunlardan Allah rızası için vazgeçebilendir.
Bu, müminler için çok önemli vicdani bir sorumluluk. Vicdanı diri olan insan, iyilikten yana çaba içinde olmalı. Müminler zalimle mücadelede birlikte hareket etmeli, kararlılıkla tavırlarını ortaya koymalı. Çekimser ve duyarsız kalmak, zalimin tarafına geçmektir. Yaşanan dönem, insanın kendi çıkarları için değil, diğer insanlar için de ciddi bir çaba göstermesi zamanıdır.
Her çeşit haksızlığa, zulme ve zalimlere karşı çıkmak, Kur’an’ın önemli emirlerindendir. İnsanlara yapılan haksızlık, eziyet ve işkence, haksız yere cana kıymak, hırsızlık yapmak, Allah’ın sınırlarını aşarak insanların hakkına tecavüz etmek, masum insanları yaşadıkları yerden sürüp çıkarmak; tümü Kur'an'ın verdiği zulüm örnekleridir.
Haksızlıklar karşısında ya da zulme şahit olduğunda susmak, engel olmaya çalışmamak yapılan zulme rıza göstermektir. Zalime destek olmaktır, zalimle birlikte yol edinmektir; dolayısıyla o da zulümdür. Batılı, yanlışı söyleyerek insanlara nasihat eden, konuşan şeytandır. Hakkı söylemekten sakınan ise dilsiz şeytan!..
Zulme göz yumanların, izleyenlerin yanı sıra birçok insan da zulmü görmezden geliyor. Peygamberimiz(asm), “kim bir kişinin zâlim olduğunu bilerek ona yardım etmek üzere zâlim ile birlikte yürürse, İslâm’dan dışarı çıkmış olur" buyuruyor ve zulme karşı bizi uyarıyor.
Vicdanlar diri olmalı! "Komşum açken ben tok yatamam" diyorsa Müslüman, kardeşleri zulüm görürken de rahat uyuyamamalı. Zulme sessiz kalıp, zalimle birlikte yol almamalı.
Lânet okuyarak, küfrederek, slogan atarak, ağlayarak değil. Müslümanların birliği için sözlü ve fiili dua ederek.
"...Kim bir nefsi, bir başka nefse ya da yeryüzündeki bir fesada karşılık olmaksızın (haksız yere) öldürürse, sanki bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de onu (öldürülmesine engel olarak) diriltirse, bütün insanları diriltmiş gibi olur... (Maide, 32)
"Vicdanda seçicilik" diye bir ifadeye denk geldim önceki gün Twitter'da. Ukrayna savaşı günlerinde insanlık dersi verip vicdanın sesi olanların bugünkü suskunluğundan söz ediliyordu. Öyle ya bu vicdan falan değildi. Vicdan mazlum ayırımı yapmaz; katledilen her masum insan görüntüsü, vicdanda bir kurşun yarası bırakır.
Bizler Allah'ın ipine din kardeşlerimizle birlikte sarılıp birlik olamadık. Allah da bu yüzden güç vermedi. Zorlu bir imtihan süreci yaşıyoruz. Bizler akan her damla kandan, zulme uğrayan, yaralanan ya da hayatını yitiren her insandan kendimizi sorumlu hissetmeliyiz. “Müslümanlar kardeştir” diyen ama kalben kardeş olmayı başaramayan bizler! Zulme son vermek için, birlik olmak için hiçbir çaba içerisine girmiyor, bunun için dua bile edemiyorsak, vebaline de hazır olalım.
"Haksızlık karşısında eğilmeyiniz; çünkü hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz." Hz. Ali (ra)
Dünyada zulme suskun kalan, zalimle yol alıyordur. Ahirette merhamet mi bekleyecek?.. Kiminle saf tutmuş ise insan, sonsuz hayatta da onlarla birliktedir..
"Denizin ortasına vurulan kılıç gibi olan isimlerinle ey yaratanların en hayırlısı olan Allah’ım; hadiseleri yönlendiren, savaş ve barışı sağlayan isimlerinle sana yalvarıyorum ki bu fitne ateşi söndürülsün!" (Celcelutiye Duası'ndan)
Elif E. Bayraktar
YORUMLAR